The Fame Monster, Amerikalı şarkıcı Lady Gaga'nın 2008 çıkışlı ilk stüdyo albümü The Fame'in 18 Kasım 2009'da Streamline Records, KonLive Distribution, Cherrytree Records ve Interscope Records tarafından yeniden yayımlanan sürümü. İlk olarak, albümde yer alan şarkıların, Gaga'nın The Fame için hazırlanan deluxe versiyonda ek olarak yer alması düşünüldü. Ancak Gaga, yeni bir sürüm yayımlamanın pahalı olması ve şarkıların ilk albümden farklı bir konsepti işlemesi nedenlerinden ötürü, yeni şarkıları başlı başına farklı bir çalışma olarak yayımlamaya karar verdi. Albümün 15 Aralık 2009'da yayımlanan Super Deluxe sürümünde, The Fame albümünün tamamına ve Gaga'nın bir tutam saçına yer verildi.
Müzikal anlamda The Fame Monster, 1970 ve 1980'lerdeki disko, glam rock ve synthpop müzik türlerinin yanı sıra endüstriyel ve gotik müzik türlerini barındırdı. Ayrıca birçok pop albümünün etkisi altında kaldı. Albüm, moda defile ve pistlerinden esinlendi. Gaga'ya göre ise albüm, aşk, seks, alkol ve daha fazlasını içeren şöhretin karanlık tarafı ile ilgilidir. Sözler, canavarmetaforları taşır. Hedi Slimane tarafından tasarlanan albüm kapağında Gaga, gotik bir temanın işlendiğini belirtti. Kapak, plak şirketi tarafından kabul edilmedi ancak Gaga şirketi ikna etti. The Fame Monster, müzik eleştirmenlerinden genel anlamda olumlu eleştiriler topladı. Bazı ülkelerde The Fame albümüyle beraber listelerde yer aldı; Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Finlandiya, İrlanda, İsviçre, Polonya ve Yeni Zelanda dâhil olmak üzere birçok ülkede üst sıralara kadar ilerledi. Amerika Birleşik Devletleri'nde Billboard 200 listesinde beş numaraya kadar çıktı, Dans/Elektronik Albümler listesinde zirveye yerleşti.
Çıkış single'ı "Bad Romance", Billboard Hot 100 listesinde iki numaraya kadar yükseldi, dünya genelinde yirmiden fazla ülkenin ulusal listelerinin bir numarasına oturdu. Sonraki iki single "Telephone" ve "Alejandro", birçok ülkede ilk on sıralama içine girdi. Son single "Dance in the Dark" ise yalnızca bazı ülkelerde yayımlandı ve 53. Grammy Ödülleri'nda En İyi Dans Kaydı kategorisinde aday gösterildi. "Monster", "So Happy I Could Die", "Speechless" ve "Teeth" şarkıları, single olmamasına rağmen çeşitli ülkelerde listelere giriş yaptı. The Fame Monster, piyasaya çıktığı günden bu yana çeşitli ödüller kazandı. 53. Grammy Ödülleri'nde toplam altı kategoride aday gösterildi, En İyi Pop Vokal Albüm ödülünün sahibi oldu. Gaga, EP'nin tanıtımı için The Monster Ball Tour adını verdiği turneye çıktı ve Kasım 2009'dan Nisan 2011'e kadar turneyi devam ettirdi.
Arka plan ve gelişim
Bir kulaklık yapımı için Dr. Dre ile iş birliği yapan Gaga, bu iş birliğinin başlarında yeni bir albüm yayımlamayı düşündüğünü ifade etti ve şunları söyledi: "Bence yeniden yayımlanan albümler haksızlıktan ibarettir, [...] bu, sanatçıların gizli şarkılarının, daha önceden bitmiş bir çalışmayla beraber satılarak, önceki çalışmayı dolaşımda tutmak amacı güdülmesi sonucunda ortaya çıkar. Aslen [benim müzik şirketim] benden üç yeni şarkı koymam istenmişti. Ama şimdi daha iyi ve tamamen yeni bir albüm, yani şarkılara değdi."[2]The Fame Monster başlığına ilişkin olarak Gaga, Monster Cable Products ile albümün adı arasındaki benzerliğin bir rastlantı olduğunu belirtti. Şarkıcı, "Monster" şarkısını Mart ayında, yani Dr. Dre ve bu şirketin başkanı olan Noel Lee ile iş birliği için görüşmesinden çok önce yazdığını söyledi.[2] Ayrıca canavarlı filmlerden hoşlandığını ekleyerek "Bir ünlünün yok oluşuna ve toplumda şöhretin bir canavar olması gibi konularla fazla ilgiliyim! Yeni albümüm bu konuda. Yani konsept cuk oturmuş durumda." şeklinde konuştu.[2][3] Gaga, The Fame Monster'da 2008-09 döneminde tecrübe ettiği şöhretin kötü yanlarını vurguladı. Bunu şöyle açıkladı:
"The Fame Monster'ı yazarken, The Fame içinde belirtmediğim her şeye yer vermeye çalıştım. İki yıl boyunca dünyayı gezerken, birkaç canavarla karşılaştım. Bunları albümdeki her şarkıda farklı olarak belirtmek istedim. 'Seks Canavarı Korkum', 'Alkol Canavarı Korkum', 'Aşk Canavarı Korkum', 'Ölüm Canavarı Korkum', 'Yalnızlık Canavarı Korkum', vb... Doğu Avrupa'da çok geceler geçirdim. Bu albüm de endüstriyel/gotik bir tarza sahip, 90'ların dans şarkılarından ve 80'lerin melankolik söz yazım dehasından izler taşıyan bir pop deneyimi. Bu şarkılardan bazılarını yumuşak moda defileleri izlerken yazdım. O yüzden şarkı sözlerinin onları hedef aldığını belirtebilirim."[4]
Gaga, albümdeki şarkıların para ve şöhretten ziyade, bununla alakalı her şeyin arasında var olan ilişkileri işlemekte olduğunu ve albümü tamamen hayranlarına adadığını belirtti.[4]The Fame ile The Fame Monster arasındaki ruh hâllerini, birbirlerinin karşıtı olarak tanımladı ve bunları sırasıyla Yin ve yang ile karşılaştırdı. Albümü geliştirirken kendiyle bir ikilem içinde kaldığını MTV'ye verdiği bir demeçte şu şekilde açıkladı: "Gelecek için hazırım, ama geçmişin yasını tutuyorum. [...] Bu geçiş dönemlerinde yaşanan gerçek bir durum—bazı şeylerin gitmesine izin verirsiniz. Bunlara ölüm gibi üzülürsünüz ve yolunuza devam edersiniz. İşte albüm bu tarz bir şey."[5] Kuzey Amerika'da The Fame Monster albümü, sekiz şarkılık haliyle 23 Kasım 2009'da satışa sunuldu. Gaga, bu albümün deluxe sürümünde, ilk albümü The Fame'in şarkılarının tamamına da yer verdi.[4] İlk başta yalnızca bir deluxe sürümün yayımlanması planlandı ancak Gaga, bunun satış maliyetinin yüksek olacağı düşüncesiyle yeni bir disk daha hazırladı.[6]
Kompozisyon
"Evet, babamın aort kapağında yani kalbinde yaklaşık on beş yıldır sorun var[dı]. Uzun bir süredir de kalbi, vücuduna kanın üçte birini pompalıyordu. Babam buna boyun eğmişti. Ameliyat olmayacağı gibi, bana ve anneme hayatının öylece sürüp gideceğini söylüyordu. [...] Sonunda ameliyat olacağı zaman ben turnedeydim ve turneyi terk edemedim. Sonra stüdyoya girdim ve bu şarkıyı, 'Speechless'i yazdım. [...] Babam beni birkaç duble içki içtikten sonra yanına çağırırdı ve ben ne söyleyeceğimi bilemezdim. Söyleyecek bir şeyim yoktu ve onu kaybetmekten, onu kaybederken yanında olamamaktan çok korktum. [...] Bu şarkıyı ona bir özür olarak yazdım."[7]
Lady Gaga, "Speechless" hakkında.
The Independent, albümün tek renkli kapağı ile haçlı sembole sahip başlık yazısı ile gotik bir havaya sahip olduğunu belirtti ve ilk single "Bad Romance"in albümün geri kalanı için işaret verdiğini ekledi. Şarkının nakaratı Boney M grubundan izler taşırken, bestesi Depeche Mode'un 1986'da yayımladığı beşinci stüdyo albümü Black Celebration'a benzerlikler gösterir.[8][9] "Monster" ("He ate my heart..."; Türkçe: "Kalbimi yedi..."), "Teeth" ("Take a bite of my bad-girl meat..."; Türkçe: "Kötü-kız etimden bir ısırık al") ve "Dance in the Dark" ("Silicone, saline, poison, inject me..."; Türkçe: "Silikon, tuz, zehir, bana enjekte et...") gibi şarkılar genel olarak zombi eğretilemeleri taşır. Sonuncusunun sözleri, yaşamı trajik şekilde son bulan bazı ünlülerin isimlerine yer verir: Marilyn Monroe, Judy Garland, Sylvia Plath, Galler Prensesi Diana, Liberace ve JonBenét Ramsey.[8][10] "Monster", kekeleyen elektronik yaylılar ve ağır vurmalılar barındırır.[11] "Speechless", 1970'lerin rock müziklerindeki küfürlü ilişkilere değinen sözlere ve müzikal açıdan gitar bağlarına sahiptir. Bu nedenle şarkı, PopMatters'a göre, Freddie Mercury ve dolayısıyla Queen grubunun çalışmalarıyla karşılaştırılabilir.[11]Ron Fair tarafından yapımı üstlenilen şarkı,[12] vurmalılar, gitarlar, baslar gibi tamamen canlı müzik aletleriyle kaydedildi. Ayrıca, Gaga şarkıda piyano çaldı.
Albümde beşinci sırada yer alan "Dance in the Dark", seks yaparken utanan bir kızı konu alır. Gaga, şarkı hakkında şöyle bir yorum yaptı: "O, erkek arkadaşının kendisini çıplak görmesini istemiyor. Özgür olacak, içindeki hayvanı ortaya çıkaracak, ama yalnızca ışıklar söndüğünde."[13] "So Happy I Could Die" şarkısı ise "I love that lavender blonde/ The way she moves the way she walks/ I touch myself, can't get enough." (Türkçe: "Bu lavanta sarışını seviyorum/ Hareket edişi, yürüyüşü/ Kendime dokunuyorum, yetinemiyorum.") gibi sözlerle cinsel istek ve hareketlere değinir. Esasen bir aşk şarkısıdır, auto-tune efekti barındırır ve şarkıda Gaga'nın vokalleri sakindir.[8][9][10] "
Alejandro", ABBA ve Ace of Base gibi grupların müziklerini derleyen bir besteye sahiptir, Latin erkeklerden oluşan bir haremi defetmeyi işleyen sözler barındırır. Beyoncé düeti "Telephone"'da, sevgilisiyle konuşmaktan ziyade dans etmeyi tercih eden imgeler yer alır.[10] Geçiş bölümleri hızlıca söylenen şarkıda çift vuruşlar yer alır.[10] Gaga, bu şarkıda kendinde bulunan boğulma korkusunu işledi ve şu yorumu yaptı: "Bir daha eğlenemeyeceğim korkusu. Çünkü işimi çok seviyorum, dışarı çıkıp eğlenmeye çok az zaman bulabiliyorum." Şarkıdaki telefon sadece fiziksel bir telefon olmanın ötesinde, sanatçının zihninde sürekli ona çalışmasını söyleyen bir insan sesidir.[14] Son şarkı olan "Teeth", gospel müzik izleri taşır ve sözleri sadomazoşizm tarzındadır.[10]
Yayımlanma ve albüm kapağı
Aslen The Fame albümünün çift disklik yeni bir sürümü olarak yayımlanması düşünülen albümün, Gaga'nın 12 Kasım 2009'da MTV'ye verdiği bir demeçle başlı başına yeni bir albüm olarak satılacağı duyuruldu. Daha sonraları sanatçı, The Fame Monster albümünün deluxe sürümünün ve Fame Monster adıyla super deluxe paketinin 15 Aralık 2009'da yayımlanacağını belirtti. Super deluxe sürüm, Gaga'nın moda konusunda iş birliği yaptığı Haus of Gaga topluluğunun işlerinin ve sanatçının bir tutam saçının bulunduğu bir derleme çalışmasıdır.[15] Gaga bu tercihi şu şekilde aktardı:
"The Fame Monster'ı bestelediğim yaratıcı yolculuğun tam ortasında aklıma birden bunun ikinci albümüm olduğu geldi. [...] Bu EP'ye ekleme ya da çıkartma yapamazdım. Bu tamamen bir konseptin parçaları ve müzikal olarak iki ayak üzerinde durabilirler. Bunun The Fame'e ihtiyacı yoktu. İlk albümümü edinmemiş olanlar için, koleksiyon yapmak üzere çift disklik bir sürümün ve Haus of Gaga'nın sanatsal işlerinin bulunduğu bir paket satışa sunacağım."[15]
3 Mayıs 2010'da, The Fame Monster'ın USB bellek aygıtı olarak satılan sınırlı sayıdaki sürümü yayımlandı. Bu sürümde The Fame Monster albümündeki single'ların sansürsüz videoları, dokuz remiks, sekiz video klip, dijital albüm kitapçığı, single düzenlemeleri ve fotoğraf galerisi yer aldı.[16] Albümün her iki kapağı da tasarımcı ve fotoğrafçı Hedi Slimane tarafından çekildi. Bu kapaklardan birinde Gaga, sarı saçlı ve siyah ceketli görünürken; öbüründe siyah saçlı ve gözünden göz kalemi dökülürken görünmektedir.[17] Bu kapakların tasarımı hakkında Gaga, albümün konsepti gereği görünümün, yaptığı her şeyden daha karanlık olması için çalıştığını belirtti.[5] Ancak başta sanatçının müzik şirketi, siyah saçlı olan kapağı fazla gotik buldu ve bunun daha az popa benzediğini belirtti. Gaga buna karşılık olarak şunları söyledi:
"Siz popun ne olduğunu bilmiyorsunuz, çünkü geçen yıl herkes bana benim pop olmadığımı söylüyordu. Şimdi bakın ve bana popun ne olduğunu söylemeyin. [...] Bu eğlenceli, çünkü savaşa savaşa iki kapağı tamamladım. Çünkü bu yin ve yang sunumunu bu kapaklarla yapmalıydım. [...] Çok parıltılı ve o diğer sarışın kızlar gibi kendini ovan bir tarza sahip olsun istemedim. Hayranlarımın bu kapağa bakarak 'Onun hissettiklerinin aynısını hissediyorum' demesini istiyorum."[12]
The Fame Monster müzik eleştirmenlerinden genel anlamda olumlu eleştiriler topladı. Metacritic, on dört yorumcunun albümü değerlendirmesi sonucunda 100 üzerinden 76 vererek, genel olarak olumlu eleştiriler yayımladı.[18]Slant Magazine'den Sal Cinquemani, albümün Gaga için büyük bir sıçrayış olmadığını; fakat küçük, geçici bir ilgi uyandırdığını belirtti. Bunun yanında şöyle bir yorum yaptı: "Gaga'nın başkalarına karşı mahremliği reddetmesinin ardında yatan öğretici şeyler var."[10]The Independent gazetesinden Simon Price, albümü "kendi başına yeni bir sanat parçası" olarak tanımladı.[8]The Observer gazetesinden Kitty Empire, albümü "görkemli bir şekilde harmanlanmış" olarak niteledi.[24]The Times gazetesinden Sarah Hajibagheri, albümden bir hayal kırıklığı olarak bahsetti ve ritimden yoksun olduğunu yazdı.[28]Spin dergisinden Josh Modell, Gaga için "samimi öykü anlatan baladlara ulaştığında [...] sesleri kaybediyor" yorumunu yaptı.[27]PopMatters dergisinden Evan Sawdey ise albümü "Gaga'ya yeni kitleler katmayacak belki ama, bu onun milyonlarca hayranına bir şeyi kanıtlayacak: Gaga aynı şeyleri tekrar tekrar yapmaktan memnun görünüyor. [...] Bu albümle beraber Gaga'nın pop-nirvanasına ulaşması veya ulaşmak istediği yere karar vermesinde birkaç hata yapma şansı daha var. Gaga hedefine daha yakınlaştı." şeklinde yorumladı.[11]
Los Angeles Times gazetesinden Mikael Woods, albümde "Gaga'nın yaratıcı hırsını ve biçimsel görünümünü kanıtlamaya devam ettiğini" yazdı.[22]Rolling Stone yazarlarından Jon Dolan, albüm için "Diskin yarısı Madonna artıklarından ibaret, ama konsept sahibi şöhret canavarlarının özgünlük diye bir derdi yok." yorumunu yaptı.[26]USA Today gazetesinden Edna Gundersen "Albümde Gaga'nın soğuk ve mesafeli tarzı ile görünürdeki gerçek insan ilişkilerinden kaçan tavırları sinir bozucu bir boşluk yaratıyor. Yenilik yaratan bir zeka, pop-elektro tuhaflıkları ve ilgi bekleyen kaçık tiyatral hareketler ile, kalpte bize bir yer yok." şeklinde bir eleştiri sundu.[29]The Daily Telegraph için yazan Neil McCormick albüm için şöyle bir yorum yaptı: "Albüm bastırılamaz kalitede ve dolu dizgin. [...] Her ne kadar The Fame kadar tema açısından bütünleşmemiş olsa da, Gaga'nın şen şakrak enerjisi, kalın ezgileri ve neredeyse komik kaçan acımasız sansasyonelliği ilginç geliyor."[21]MSN Music'ten Robert Christgau, albüme A- vererek[20] "Sıradan çeşitte iyi kayıtlar, müzikal mikro pazarlama ve aşırı üretkenlik için büyük bir lüks. Bunun estetiğine açık olan herkes, albümün yarısından çoğunu beğenecektir." yorumunu yaptı.[30]
Satışa sunulduğu ilk hafta içinde, sadece The Fame Monster diskini bulunduran albüm 174.000 satış rakamıyla Amerika Birleşik Devletleri'nde beş numaraya kadar yükselirken, içinde The Fame albümünü de barındıran çift disklik albüm 151.000 satış rakamıyla altıncı sıraya yükseldi.[35] Ayrıca 65.000 satışla Top Digital Albums listesinin zirvesine oturdu. Albümdeki sekiz şarkıdan yedisi de Hot Digital Songs listesine giriş yaptı.[36] Bunun yanı sıra albüm, ABD Dans/Elektronik Albümler listesinde Gaga'nın önceki albümü The Fame'i yerinden ederek bir numaraya yerleşti.[37] Ocak 2010'da ABD'de bir milyon kopya satış rakamını geçmesi üzerine Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA) tarafından platin sertifika ile ödüllendirildi.[38]Nielsen SoundScan verilerine göre, Mart 2014 itibarıyla aynı ülkede 1.585 milyon kopyanın üzerinde satış gerçekleştirdi.[39] Albüm, Canadian Albums Chart'ta altı numaraya kadar ilerledi.[40]
Avustralya'da başta bir önceki albümle beraber listeye giren The Fame Monster, daha sonra ayrı bir albüm olarak değerlendirildi. Ülkenin ulusal listesine girişinden on sekiz hafta sonra bir numaraya yükseldi ve 210.000 kopya satış rakamı sayesinde Avustralya Kayıt Endüstrisi Birliği (ARIA) tarafından üç kez platin sertifika ile ödüllendirildi.[41][42] Japonya'da kendi başına listeye girdi ve Oricon listesinde yedi numaraya kadar yükseldi; 577.000 üzerinde kopya sattı.[43][44]
Birleşik Krallık'ta The Fame Monster, The Fame ile birlikte yalnızca deluxe hâliyle satışa sunuldu, bu nedenle The Fame albümünün altında listelere girdi ve 3 Ocak 2010'da iki numaraya kadar yükseldi.[45] Albümde yer alan sekiz şarkının tamamı, ülkenin single listesinde ilk 110 sıralama içinde yer aldı.[46] Albüm, 28 Şubat 2010'da ülkede bir numaraya yükselerek, önceleri dört hafta bir numarada kalan The Fame albümünün üzerine bir beşinci hafta daha bir numarada kaldı. Aralıklarla hepsi birer haftalık olmak üzere iki kez daha listenin zirvesine yükseldi.[45] Ayrıca European Top 100 Albums listesinde 13 numaraya kadar ilerledi ve Avrupa'da üç milyonun üzerinde kopya satması sayesinde Uluslararası Fonogram Endüstrisi Federasyonu (IFPI) tarafından üç kez platin sertifika ile ödüllendirildi.[47][48]
Single'lar
Gaga, "Bad Romance"i Good Morning America'nın bir parçası olan "Summer Concert Series"'te seslendirirken.
"Telephone", albümün ikinci single'ı olarak seçildi.[54] Şarkıda Gaga'ya, Amerikalı R&B şarkıcısı Beyoncé eşlik etti. Gaga, şarkıyı ilk kez 2010 BRIT Ödülleri kapsamında Alexander McQueen'in anısına "Dance in the Dark" ile beraber seslendirdi.[55] Şarkıya çekilen video klip, 11 Mart 2010 tarihinde E! News'te gösterime girdi.[56] Bir demecinde Gaga, kısa film formatındaki bu klibin, kendisinin önceki şarkılarından "Paparazzi"nin klibinin devamı olduğunu belirtti. "Telephone", müzik eleştirmenleri tarafından The Fame Monster'ın öne çıkan eserlerden biri olduğu gerekçesiyle övüldü ve single olarak yayımlanmadan önce de birçok ülkede listelere girdi. 22 Mart 2010'da Birleşik Krallık'ta bir numaraya yükselerek, Gaga'nın bu ülkede zirveye yükselen dördüncü single'ı oldu. Bunun yanı sıra Billboard Hot 100'da üç numaraya kadar tırmandı ve Gaga'nın bu listede ilk on içine giren altıncı şarkısı oldu.[57] Ayrıca ABD Pop Songs listesinde de bir numaraya yükselerek, şarkıcının altıncı ardışık bir numaraya yükselen şarkısı oldu. Böylece Gaga, 1992'den bu yana yayımlanan, radyo çalınmalarının esas alındığı Nielsen BDS tabanlı bu listede Beyoncé ve Mariah Carey ile beraber en çok bir numaraya sahip olan şarkıcı unvanını elde etti.[58] "Telephone", Grammy Ödülleri'nde En İyi Pop Vokal İş Birliği kategorisinde aday gösterildi.[34]
"Alejandro", albümün üçüncü single'ı olarak satışa sunuldu. Gaga'nın plak şirketi, aslen "Telephone"un ardından üçüncü single olarak "Dance in the Dark" şarkısının yayımlanmasını planladı. Gaga, üçüncü single seçimini "Alejandro"dan yana kullandı ve şirketine danışmadan üçüncü single olarak yayımladı. "Alejandro"nun üçüncü single olması sebebiyle, Gaga ile plak şirketi arasında tartışma çıktı. Şarkıcı, aldığı kararı, Twitter'daki hesabı üzerinden "Alejandro is on the radio. Fuck it sounds so good, we did it little monsters." (Türkçe: "Alejandro radyoda. Kahrolası kulağa hoş geliyor, küçük canavarlar başardı.") şeklinde duyurdu.[59][60] Single, resmî olarak 20 Nisan 2010'da ABD radyolarına gönderildi.[61] "Alejandro", Avustralya ve Kanada ulusal listesinde ilk beş içinde yer aldı, diğer birçok ülkede ise ilk on sıralama içine girdi.[62] Amerika Birleşik Devletleri'nde Billboard Hot 100'da beş numaraya kadar yükseldi ve Gaga'nın bu listede ilk on içinde yer alan yedinci single'ı oldu.[63]
"Dance in the Dark", albümün dördüncü ve son single'ı olarak Avustralya, Fransa ve Yeni Zelanda'da yayımlandı. Aslen, The Fame Monster'a geri sayım kapsamında iTunes üzerinden bir tanıtım single'ı olarak satışa sunuldu. 9 Kasım 2009 itibarıyla Birleşik Krallık'ın iTunes mağazasında "Alejandro" ile beraber indirilebildi. İlk olarak şarkının albümden çıkan üçüncü single olarak dünya genelinde yayımlanması planlansa da Gaga, bunun için "Alejandro"yu seçti.
Daha önceleri Gaga, Kanye West ile beraber bir turneye katılacağını belirtti. Bu turne Fame Kills: Starring Kanye West and Lady Gaga adıyla tanıtılacaktı.[73] Ancak West, Taylor Swift ile 2009 MTV Video Müzik Ödülleri'nde yaşadığı olaydan sonra, müziğe bir süre ara vereceğini açıkladı. Bu bildirinin ardından tüm turne tarihleri iptal edildi. Daha sonraları Gaga, The Fame Monster'ı ve ilk albümü The Fame'i tanıtmak amacıyla tek başına ayrı bir turne düzenleyeceğini belirtti.[74]The Monster Ball Tour adı verilen turne, albümün yayımlanmasından dört gün sonra, Kasım 2009'da başladı ve Nisan 2011'e kadar devam etti. Turne kapsamında Kid Cudi ve Jason Derulo gibi şarkıcılar, konser açılışlarında Gaga'ya eşlik etti.[75] Gaga, turneden "gelmiş geçmiş ilk pop-elektro operası" şeklinde bahsetti.[75]
Gaga ve yapım ekibi, gösterideki her şeyi içine sığdıran çerçeveye benzeyen bir sahne tasarladılar. Gaga bu tasarımla yaratıcılığını kontrol edebileceğini düşündü.[76] Albümde Gaga'nın yıl boyunca karşı karşıya kaldığı paranoyalar ele alındığından, gösterinin ana teması evrim oldu; Gaga gösteri ilerledikçe büyüme gösterdi.[77] Gaga sahnenin tasarımını içi oyulmuş bir televizyon ile kıyasladı. Kanye West ile yapmayı planladığı turneden ögeler bazı yerlerde kullanıldı.[78] Turnenin şarkı listesi şarkıcının ilk albümü The Fame'deki ve The Fame Monster'daki şarkılardan oluştu. 2010'daki gösteriler için Gaga, turnenin yenilenmeye ihtiyacı olduğunu çünkü orijinal gösterinin çok kısa bir sürede hazırlandığını belirtti. Yenilenen gösterilerde New York teması kullanıldı ve Gaga ile arkadaşlarının Monster Ball'a giderken şehirde kaybolmaları tasvir edildi.[78] Gösteri dört bölüme ayrıldı; beşinci bölüm tekrar bölümü oldu. Her bölümde Gaga başka bir kıyafet giydi ve bir sonraki bölüme geçilirken Gaga'nın gotik ve iddialı pozlarından oluşan video görüntüleri gösterildi. 2009'daki gösteriler Gaga'nın ışıklı bir labirentin arkasında belirmesiyle başladı.[79] Devamında akustik piyano çalındı ve silahlardan yapılan kostümler, Mısır tarzı başlıklar[80] ve peri masalı karakteri Rapunzel'in saç modelinin kullanıldığı danslar sergilendi.[81] Yenilenmiş gösteriler daha fazla tiyatral hareketlerden ve ateş çıkaran sütyen, klavyeye dönüşen araba ile devasa bir yarı fener balığı yarı ahtapotun kullanıldığı sahne donanımlarından oluştu.[82] Eleştirmenler gösteriyi beğendiler ve Gaga'nın vokal yeteneği ile tarz ve moda anlayışını övdüler. Ayrıca Madonna gibi sanatçıların turneleriyle kıyasladıkları gösterinin görkemli ve tiyatral yönünden etkilendiler.[83]
^abcCarpenter, Ellen (1 Ekim 2009). "Lady Gaga Unleashes "Monster" With Dr. Dre: Headphones First, Song Next?". Rolling Stone. Jann Wenner. ISSN0035-791X.
^abHarding, Cortney (1 Ekim 2009). "Lady Gaga: First Lady". Billboard. Nielsen Business Media, Inc. 10 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2009.
^Pietrolungo, Silvio (17 Mart 2010). "Rihanna's 'Rude Boy' rules Hot 100". Billboard. Nielsen Business Media, Inc. 22 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2010.
^"Gold and Platinum – Albums − 2010" (Felemenkçe). International Federation of the Phonographic Industry. 24 Aralık 2010. 29 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2010.
^"Finnish Certification" (Felemenkçe). International Federation of the Phonographic Industry. 2009. 23 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2010.
^"The Fame Moster 2 Disc". Billboard. Nielsen Business Media, Inc. 24 Kasım 2009. 29 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2009.