İsmaililik
İsmâilîlik (Arapça: الإسماعيليون, el-İsmā'īliyyūn), adını İsmâil b. Ca'fer es-Sâdık'tan alan Şii mezhebi. Şiîlik'te Ca'fer es-Sâdık öldüğünde, yedinci Şîa imamı olarak Mûsâ el-Kâzım'ın yerine Ca'fer es-Sâdık'tan önce ölmüş olan oğlu İsmâil bin Ca'fer es-Sâdık'ın oğlu Muhammed b. İsmâil eş-Şâkir'i yedinci imâm olarak kabul eden mezhep.[1] Tarihçeİlk İsmailî topluluk tarihte 765 yılında Ca'fer es-Sâdık'ın vefatından sonra ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Abbâsîler, Emevî Hanedanı'nı yıkıp kendi halifelerini tahta geçirmiş ve İmâmiyye ilk dönem İsmailîlerini de içine alan farklı gruplara bölünmüştü. İsmailîler kurdukları gizli topluluklarla kendi gözlerinde Ali ve soyuna ait halifelik hakkını gaspettiklerini düşündükleri Abbâsîler'e karşı mücadele vermeye yine bu dönemde başlamışlardır. İlk dönem İsmailîleri tarafından Da'vet (el-Dava) veya "al-dawa al-hadiya" yani hak olarak yönlendirilen dava adlandırılan bu hareket yaklaşık olarak Hicrî 3/Milâdî 9. yüzyılda başlamış ve Dava'nın propaganda veya misyonunu sürdüren Dâîler eylemlerini Irak, Pers, doğu Arabistan ve Yemen topraklarına yaymaya başlamışlardı. Dâîler Müslümanları onları kurulu düzenin adaletsizliklerinden kurtaracak ve Ehl-i Beyte yeniden hilafeti kazandıracağını söyledikleri İsmailî İmam Mehdi ile dayanışma yapmaya davet ediyorlardı.[1] Yediciler ve Yedicilik i'tikadıİlk defa ortaya çıktığında mensupları içinde sadece Yedi imama inanan bir grup (Yediciler/Yedi İmamcılık) olarak adlandırılmıştı. Daha sonraları ise Yediden daha fazla imâmlara sahip olan İsmâilîyye mensuplarının da bazen Yediciler olarak adlandırıldığı olmaktadır. Ayrıca, İsmâilîyye İmâmet içerisinde bir de "Yedili-Döngü Nazâriyesi" bulunmasından dolayıdır ki, İsmâilîyye itikadı "Yedicilik" olarak adlandırılmaktadır. Bu mezhebin itikadî temelleri yedinci “Nâtık–Samed” olan Muhammed b. İsmâîl el-Mektûm ile “ʿAbd Allâh İbn-i Meymûn ve Oğulları” tarafından tesis edilmiştir. İ'tikatları“Dünya” hiçbir zaman imâmsız kalamaz ve kalmayacaktır. Allah her peygamber arasında tamamlayıcı olarak yedi imâm gönderilmiştir. Peygamber Muhammed'dan sonra birincisi Ali olmak üzere yedi imâm daha gönderilmiştir. İsmâil b. Ca'fer es-Sâdık’in yedinci imâm olduğu söylenir. Yedi imâmın birer de yardımcısı olduğu ve bunların dini yaymakla ve yüceltmekle görevlendirildikleri anlatılır. “Nâtık” ve “Sâmet İmâm” silsileleriPeygamberlere “Nâtık” ve yardımcılarına da "Samed İmâm” unvanı verildiği söylenir. Her yedi “Samed” silsilesinin sonunda bir “Nâtık” gönderildiği ve böylece dinin sürekli olarak geliştirildiği söylenir. Âdem’den ve oğlu Şît’ten itibaren altı “Nâtık–Samed” silsilesinden sonra (Nûh–Sâm), (İbrâhim–İsmâil), (Mûsâ–Hârûn), (Îsâ–Şem’ûn), (Muhammed–Ali), (Muhammed b. İsmâîl el-Mektûm (Meymûn el-Kaddâh[2][3])–ʿAbd Allâh İbn-i Meymûn ve Oğulları) ile hitam bulan “Nâtıklar ve Samedler silsilesi” ile sürmektedir. Gözle görülen eşyanın tasavvufî mânalarını kaldıran İbn-i Meymûn'dur ve herkes ona itaatle yükümlüdür.[4] Kollarİsmail'i Dâîlerin bu daveti başarıya ulaşmış ve Hicri 2. yüzyılda ilk Şîa devleti olan Fâtımî Devletini kurmuşlar ve Nizâriyye ve Müsta'liyye kollarına ayrıldıktan ve Fâtımîler yıkıldıktan sonra Nizâriyye önderleri İran'ın doğusundan Suriye'ye kadar olan çeşitli bölgelere dağılmış, birbirlerine sıkı bağlarla bağlı toplulukları yönetmeye devam etmişlerdir. 1830'ların sonunda İran'daki politik gelişmelerden ötürü Nizarîler'in 46. İmâmı ve ilk Ağa Han unvanını taşıyan Ağa Hasan Ali Şah, İran'dan Hindistan'a göç etmiş ve 1848'de Bombay'a yerleşerek mezhebin yönetim yerini buraya taşımıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyılın başlarında İsmailîler önemlice bir kısmı Hint alt kıtasından Doğu Afrika'ya göç etmiştir.[2] Öğretileri![]() Fâtımîler döneminde genişleyecek olan İsmâîliğin temelleri devletin kuruluşundan çok daha önce ilk dönem İsmâîliler tarafından atılmıştı. İsmâîliler kutsal metin ve dini emirlerde zâhir (dışrak/exoteric) ve bâtın (içrek/ezoterik) şeklinde iki temel yapı olduğunu ve harfî (sözcüğü sözcüğüne) anlamın batıni yani gizli ve içsel gerçekliğe işaret ettiğini kabul etmişler ve Kur'an'da bulunan bu söz konusu değişmez ve içrek hakikatleri ortaya çıkarmak için agnostik bir düşünce sistemi geliştirmişlerdi. Bu ilk dönem İsmailîler aynı zamanda peygamberler veya söz sahipleri (Nutaqa) tarafından izah edilen dini yasaların dönem dönem değişiklik geçirmesine karşın hakikatin sonsuza kadar baki kaldığını ifade etmekteydiler. Peygamberlerin halifeleri olan Velî veya İmamlar ise her devirde te'vil veya ezoterik yorum yoluyla vahiylerdeki gizli anlamları açıklamaktaydılar.[3] İsmailîliğin İmam Silsilesiİsmâîliler İsnâaşeriyye olan Caferiye mezhebinin İmam silsilesinden farklı olarak Ca'fer es-Sâdık'ın oğlu Musa (745–799), (Mûsâ el-Kâzım olarak da bilinir) yerine İsmail'e tabi olmuşlardır. Ca'fer es-Sâdık'a kadar olan İmamları ise Şiiliğin her iki mezhebi de kabul etmektedir. İsmâîlik içinde de Mustaali ve Nizari kollarının İmam listesinde bazı farklılıklar bulunmaktadır. Aşağıda İsmâîliğin kabul ettiği İmam silsilesi Mustâ'li ve Nizârî kolları da dahil olmak üzere yer almaktadır.[4] 0/1. Ali (Müsta'liyye İmâm olarak sıralandırır fakat numaralandırmaz; Nizârilik'te Birinci'dir.) İsmâilîliğin Müsta'liyye Kolunun İmâmları: ![]() İsmâilîliğin Nizâriyye Kolunun İmâmları: Alt Şubeleriİsmailîliğin alt şubleri:
İsmailîlik soyağacı
![]()
Ayrıca bakınızKaynakça
Notlar
Dış bağlantılar
Information related to İsmaililik |