Meddah
Meddah (Arapça: مداح, meddâh), kıssahan veya şehnâmehân. Meddahın sözcük anlamı çok öven olup ilk başlarda İslam Peygamberi Muhammed zamanını öven kişileri ifade ederken zamanla topluluk önünde halk hikâyesi anlatan kişi anlamına dönüşmüştür. Araplarda bu kimselere “kāss” (çoğulu: kussâs), “kassâs, İranlılarda ve Osmanlı Türklerinde ise “kıssahân” ve “şehnâmehân” denmiştir.[1] TarihçeMeddah, Arapça مدخ kökünden türetilmiş bir mübalağalı ism-i faildir, çok öven (kişi) anlamına gelir. İlk kullanımının İslam peygamberi Muhammed'i savunan şiirler yazmış Hassan bin Sabit'e hitaben kullanıldığı kaydedilmiştir.[2] Mekan ve kostümKişiler, anlatılarını Osmanlı sarayında, şehir ve kasabalarda ve kahvehanelerde aktarırlardı. Özel bir anlatım yeri yoktur ve çoğunlukla kahvehanelerde anlatırlar.[3] Meddah olayları canlandırırken seyircinin rahatça görebileceği şano türü yüksek bir yere oturur. Bir eline değnek alırdı. Bu değnekle dinleyicilerin dikkatini toplar, at, eşek vb. hayvanların anlatımı sırasında kullanır. Mendili taklit yaparken sesini farklılaştırmak için kullanır. Omzunda büyükçe bir mendil ya da makrame bulunur ve bunu kadın taklidi yaparken başörtüsü olarak örter.[1][3] Sözel anlatıMeddahın anlatısını, günlük yaşamdaki olaylar, masallar, destanlar, öyküler ve efsaneler oluşturur. Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun, Arzu ile Kamber başlıcası olmak halk hikâyelerini, gerçek olayları, duyumlarını tekrar kurgulayarak aktarır. En heyecanlı yerinde anlatıya ara verip izleyicilerden para toplar.[1] Oyunun başlangıcında ve bitişinde kalıplara başvurur. Örneğin; Başlarken şu kalıp kullanılır:[1]
Karakterler tanıtılıp şu uyarıda bulunulur:
Sonda da şu kalıp kullanılır:
Temsilcileri
Kaynakça
|