Seyyid Ali SultanSeyyid Ali Sultan (d.??? - ö. ???) 14. ve 15. yüzyılda yaşamış Türk kökenli Alevi-Bektaşi babasıdır. Kızıl Deli olarak da bilinen Seyyid Ali Sultan Haci Bektaş Veli'nin halifelerinden olup, Orhan Gazi'nin buyruğu üzeri Rumeli'ye akınlar düzenlemiştir.[1] Doç. Dr. Bedri Noyan Dedebaba'ya göre 1397 yılında Dimetoka'da Seyyid Ali Sultan Tekkesi olarak bilinen Bektaşi dergahını kurmuştur.[2] Doğum ve ölüm yılıDoğum ve ölüm yılı kesin olarak bilinmemektedir. Rıza Yıldırım'a göre 1310 yılları civarında doğup, 1412 ila 1420 yılları arası ölmüştür.[3] Ahmet Hamdi Zeza Paşa'ya göre ise doğum tarihi 1310, ölümyılı ise 1402'dir.[2] Balkanlara geçişTurgut Koca'ya göre Seyyid Ali Sultan kırk yoldaşı ile Gelibolu'yu geçip Çardak, İpsala, Malkara, Enez, Hayrabolu, Ferecik, Doğanca, Ergene fethine katılmıştır. Sonra Pirevine geri dönüp, 1. Murad tarafından cepheye geri çağırılmış ve Kosova Savaşı'na katılmıştır.[4] Rıza Yıldırım'a göre Seyyid Ali Sultan'ın Rumeli'ndeki gazası Orhan Gazi dönemi başlayıp, 1. Murad dönemine dek sürmüştür. 1. Murad ve ya 1. Yıldırım dönemi ona Dimetoka yöresinde toprak verilmiştir.[5] Seyyid Ali Sultan ve Haci Bektaş VeliBektaşi anlatımında Seyyid Ali Sultan ve Haci Bektaş soydaştır. Bektaşi anlatımında Nişabur Dergahı piri Seyyid Musa'nın üç oğlu olmuştur. Bunlar Seyyid Ali, İbrahim Sani, ve Haydar Gazi'dir. İbrahim Sani, Haci Bektaş Veli'nin babasıdır. Yani Haydar Gazi, Haci Bektaş'ın amcasıdır ve o Horasan'ı bırakıp, Hoy kentine yerleşmiştir. Haydar Gazi'nin Hüseyin Gazi ve Hasan Gazi adlarını taşıyan iki oğlu olmuştur. Bu iki kardeş 1231 yılından sonra Malatya'nın Tenci Köyü'ne yerleşmişlerdir. Hasan Gazi, Abdal Musa'nın babasıdır. Hüseyin Gazi ise Hacım Sultan ve Ali Seydi Sultan'ın babasıdır. Ali Seydi Sultan'ın türbesi Malatya'nın Tenci köyündedir. Ali Seydi Sultan oğluna babasının adını vermiştir, yani ikinci Hüseyin Gazi. Seyyid Ali Sultan ise Ali Seydi'nin oğlu olan Hüseyin Gazi'nin oğludur.[6] Seyyid Ali Sultan ve Alevi-BektaşilikAlevi-Bektaşilerin geleneksel on iki postundan ikincisi olan aşçı postu Seyyid Ali Sultan'a aittir. Alevi Gülbanklarında Rumeli gözcüsü olarak da anılır.[7] Kızıl Deli Tekkesi, Alevi-Bektaşi tekkeleri arasında en önemli beş tekkeden biridir.[8] Seyyid Ali Sultan dergahında bir çok baba ve şair yetişmiştir, örneğin Sadık Abdal, Mahremoğlu, Rahmi, Nesli Abdal ve Kıbrıslı Kenzi.[9] Seyyid Ali Sultan ve Sadık AbdalSeyyid Ali Sultan, Sadık Abdal'a pirlik yapmış ve onu Alevi-Bektaşi yoluna sokmuştur. Sadık Abdal divanında Kızıl Deli Sultan'ı doğru ve gerçek veli olarak yorumlar ve hatta onu İmam Ali'ye benzetir. Divanında Kızıl Deli ile ilgili şunu yazar: "Ali'dir heman kendüsi bil o şah. Denildi Kızıl Deli hemçün lakap"[10] Burada Kızıl Deli'nin bizzat Ali'nin kendisi olduğunu ve Kızıl Deli adının ona takma ad olarak verildiğini belirtir. Bunu ne anlamda yazdığı doğal olarak tartışılır. Dursun Gümüşoğlu'na göre peygamberden İmam Ali'ye verilen manevi bilgilerin imamlar üzeri Haci Bektaş'a ve Haci Bektaş üzeri Kızıl Deli'ye ulaşmıştır ve Sadık Abdal bundan dolayı onu İmam Ali'ye benzetmektedir.[10] Şiirin devamında meleklerin bile ona (Kızıl Deli'ye) yardımcı olduğunu yazmıştır.[11] Divanının başka bölümünde Rumeli'yi Kızıl Deli Sultan'ın fethettiğini,[12] küffarı yenip batılı yok ettiğini[13] onun Haci Bektaş ile soydaş olduğunu ve bundan dolayı İmam Ali soyundan olduğunu[14] ve buyruğu üzeri kuru ağaçların yeşerip meyve verdiklerini öne sürmüştür.[15] Başka bir şiirinde Kızıl Deli'nin nefsi kale burçları yıktığını, meleklerin tekkesini koruduğunu ileri sürür.[16] Kaynakça
Information related to Seyyid Ali Sultan |